Aura, insanın yaydığı enerjinin rengidir, kişinin ruhsal elbisesidir...Hani bazı insanlarla birlikte olduğunuzda hafiflersiniz, bazıları ise ağır gelir size, yorar...Hücre biyoloğu Prof Bruce Lipton'un DNA'larımızı yani genetik şifremizi bile etkilediğini gösterdiği 'manyetik alanımız' dır auramız...Mantetik alanımızı en çok etkileyen enerjiler sesler ve hislerdir...Sözler, söylediklerimiz ve işittiklerimiz...Cymatics diye bir bilim var, ses bilimi, daha sonra başka bir gün de onu anlatırım, seslerin maddeye etkisi ki buradaki 'madde' bedenimiz...Hangi sözde, hangi zikrde, hangi histe isek o frekanstayız demektir ve en çok 'olduğumuz' frekans da auramızı belirliyor. Aura, göz rengimiz gibi bize doğuştan verilen bir özellik değil, yaşam içinde insan kendi oluşturur kendi aurasını, ve kendisi değiştirebilir ancak...Eterik bedenimize o kadar çok veri yükleniyor ki her an, bir sürü insanın sözüne, telkinlerine, korkusuna, endişesine, yani enerjisine maruz kalıyoruz ve bu enerjilerden eterik bedenimizi ve ruhumuzu temizlemek durumundayız, dua ve meditasyon bunun en güzel yolları, tabii düzenli yapılmalı, Allahın ihtiyacı yok bizim beş vakit namaz kılmamıza, bizim ihtiyacımız var, Eterik bedenimizi, auramızı 'temiz' tutabilmek için...Sadece dış etkenlerden değil aslında en çok bizim yaydığımız enerjilerden etkileniyor auramız; öfke, kaygı, kıskançlık, kin, nefret, affedememe gibi duygular en güçlü Aura zehirleri, yani en çok kendi enerjimizle 'çarpılıyoruz', auramız tüm hücrelerimizi, bağışıklık sistemimizi ve hatta genetik şifremizin taşındığı DNA'larımızı etkiliyor...Oruç, auralanın da arındığı, yenilendi çok özel bir dönem, açlığı bahane edip daha öfkeli, toleranssız ve huzursuz olmak tutulan orucu sabote ediyor...Auranıza iyi bakın diyorum, ister 'ateşten gömlek' giyer kendi auranızla çarpılırsınız, isterseniz 'ipek' dokunuşlarla hem hücrelerinizi hem de birlikte olduğunuz insanları rahatlatırsınız...James Allen, 'Sürekli iyi düşünceler içinde olmak etrafa sürekli olarak onunla temas eden herkesi etkileyecek güçlü ve tatlı bir ruhsal atmosfer yaymaktır' derken auradan bahsediyordu muhtemelen...Sevgimle...