top of page
  • Yazarın fotoğrafıElif Güveloğlu

Lahana



İngiltere'de birkaç yıl önce düzenlenen Ulusal Kanser Araştırma Konferansı'nda lahana grubu sebzelerde bulunan indol-3-karbinol adlı maddenin kanser hücrelerinin vücuttan atılmasına yardımcı olabileceğinden bahsedildi ve özellikle de kemoterapi alan hastalara önerildi bu sebze grubu...Lahanada sülfür içeren birçok bileşik var, zaten sebzeye o kendine has kokuyu veren madde grubu da bu, bunlar arasındaki indol bileşikleri gıdalarla bir şekilde aldığımız kanserojen maddelerin bir çoğunu bağlayıp etkisiz hale getirebiliyor. Bir de bu indol grubu aktif maddeler karaciğerde vücudumuzdan zehir atan sistemi de aktive ediyor ki bu bilgiler bu sebzeyi kürler şeklinde değil de normal öğünlerimizde salata veya garnitür olarak tüketmenin daha mantıklı olduğuna işaret ediyor, zaten lahanayı uzun süre kürler halinde tüketmek tiroid bezinin çalışmasını baskılayıp guatr yapabiliyor. Lahananın tek faydası bu da değil, içerdiği 'glukosinolatlar' hücre düzeyinde adeta 'kovalıyor' kanser hücrelerini; bu madde grubu vücuda alındıktan sonra daha da güçlü bir kanser savaşçısı olan 'izo-tiyositanat'lara dönüşüyor ki aslında esas etkiyi bunlar gösteriyor. Özellikle de mide, kalın bağırsak ve akciğer kanseri hücreleri üzerine etkili olduğuna dair birçok hücre ve hayvan deneyi var. Rusya ve Polonya'daki kadınlarda daha az meme kanseri görülmesi de bu yörelerde lahananın çok sık tüketilmesine bağlanıyor. Bunun fizyopatolojik açıklaması ise şöyle; lahanadaki indol grubu bileşikler vücuttaki östrojen yıkım mekanizmalarını meme kanseri oluşumu aleyhine değiştiriyor. Bu çok karmaşık mekanizmalarla oluşan bir hücrelerarası süreç, özeti şöyle; östrojen, yani dişilik hormonlarının vücutta çeşitli parçalanma ürünleri var ve hepsi ayrı bir işlev görüyor, bunlardan 16-alfa-hidroksi-östron ve 4-hidroksi-östron'un meme kanseri oluşumunda etken olduğuna dair bilimsel veriler var ki lahana tüketiminin kandaki bu iki östrojen metabolitinin seviyesini düşürdüğü ve 'faydalı' bir östrojen metaboliti olan 2-hidroksi-östron miktarını yükselttiği saptandı.Çok fazla tüketmeye gerek yok,bedenimiz o kadar tutumlu ki...Şifa dileğimle...

106 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page