...Eşsiz aroması kakulenin dünyada 'baharatların kraliçesi' olarak anılmasına neden olmuş, safran ve vanilyadan sonra dünyanın en pahalı üçüncü baharatı, neyse ki çok azı bile yeterli...Zencefilgillerden olan bu baharat doğada 'minik kesecikler' içinde sunulmuş, tabiat aklı adeta 'çok kıymetli' diyor bize...Kakule tohumlarında bazı reçineler ve ona o özel kokusunu veren uçucu yağlar var; sabinen, mirsen, menton, borneol, sineol, limonen ve pinen bunlardan sadece birkaçı...ABD Washington Lombardi Kanser Merkezi'nde yürütülen ve 2010'da yayınlanan çalışmada kakuledeki 'indol-3-karbinol' ve 'di-indol-metan'ın kanser oluşumunu engelleyici etkileri ortaya çıkarıldı. APJCP (Asya Pasifik Kanserden Korunma) adlı bilimsel yayında ardarda yayınlanan iki çalışmadan bahsetmek istiyorum; deney hayvanlarının bağırsaklarında AOM adlı kimyasal madde ile, Patolojide 'aberan kript' diye tabir ettiğimiz kanser öncesi oluşumlar oluşturuldu ve gıdalarına %0.5 oranında kakule içeren eriyik madde eklenen deney hayvanlarında bu kanser öncesi lezyonların oluşumunun istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azaldığı saptandı. Aynı ekip tarafından ardışık yürütülen diğer çalışmada ise tarçın-kakule karışımının, yine deney hayvanlarında 'azoksimetan' ile tetiklenen kalın bağırsak kanseri oluşumunu engellediği gösterildi... Tarçın-kakule ikilisinin tek başına çayını demleyebileceğiniz gibi, yeşil çayla da harmanlayabilirsiniz, ayrıntılı tarifler Kansersavar Mutfak kitabında var. Kahveye de çok yakışan bir baharat kakule, toz kakuleyi Türk kahvesine veya filtre kahveye bir çay kaşığı eklemeniz yeterli, harika bir aroma ve 'şifa' katarsınız kahvenize... Çorbalarda da kullanın bu baharatı, özellikle de karabiberle birlikte, neden mi? 2010'da yayınlanan bir hücre çalışmasında karabiber-kakule karışımının bağışıklık güçlendirici etkisi gösterildi ve Journal of Medicinal Food dergisinde şöyle bir yorum yapıldı: 'Kakule ve karabiberdeki aktif maddelerin kanseri önleyen ve tedavisini kolaylaştıran potansiyel ilaçlar olduğunu düşünüyoruz!'...