Perga, arı ekmeği,işçi arıların poleni balla ve kendi salgıladıkları enzimlerle fermente edip petek gözlerinde sakladıkları çok kıymetli bir tabiat harikası gıda...Bir insan sadece Perga ve su ile beslenerek 6 ay sağlıklı bir şekilde yaşayabiliyor, mucize gibi...Perganın %70'i polen, %25'i bal, kalan %5'i ise balmumu ile karışmış arı enzimleri ki 'mucizevi' özelliği de burada saklı zaten...Arı kendi salgıladığı enzimlerle şifa katıyor polene ve koruyucu olarak da saf bal ve balmumu kullanıyor, bu şekilde harmanlayıp,işleyip,sakladığı poleni ise peteklerde saklıyor.Bu enzimler polendeki protein yapı taşlarının, vitamin ve minerallerin daha hızlı kullanılabilmesini sağlıyor, biyoyararlanımını artırıyor.Daha da çarpıcı olanı, arının polendeki allerjen maddelere karşı antikor yani 'panzehir' salgılayıp işlemesi pergaya 'allerji aşısı'na benzer bir değer katıyor, Perga, allerjik durumlara karşı yatıştırıcı etkisini buradan alıyor, Çin Tıbbında alerjilere destek olarak kullanılıyor. 'Molecules' dergisinde 2017'de yayınlanan Portekiz kaynaklı çalışmada arı ekmeğinde 32 ayrı flavonol-glukozid yapıda aktif molekül tespit edildi ki bu maddeler hücre kültürlerinde birçok farklı kanser hücresinin kanser hücresine karşı toksik etki gösterdi.Aynı hücre deneyleri normal insan hücreleri ile yapıldığında ise normal insan hücrelerine zarar vermedi, mucize gibi...Deney raporunda,Perga'daki bu moleküllerin kanser hücrelerine olan toksik etkisi 'moderate' diye nitelendirildi, yani 'ılımlı' düzeyde.Bu şu anlama geliyor; biz pergayı 'kanser ilacı' olarak nitelendiremeyiz, ancak korunmada ve kanser hastalarının beslenmesinde takviye olarak kullanabiliriz.Sağlıklı kişiler de kullanabilir, çünkü arının salgıladığı hücre yenileyici enzimler nedeniyle anti-aging etkisi de var. 'Bu hücre yenileyiciler kanser hücrelerini de yeniler mi?' diye sorulduğunu duyar gibiyim, hayır yenilemez,çünkü kanser hücreleri ile sağlıklı hücrelerin genleri farklı, genleri değiştiği için 'kanser' hücresi zaten.O kadar konsantre bir madde ki günde 5 tane yeterli,hep söylüyorum ya, tabiat çok cömert bedenimiz ise çok tutumlu...Sağlık ve esenlikler...